Psikolojik Destek

Randevu almak için lütfen formu doldurun.

Psikologlara Sıkça Sorulan Sorular

Psikolog mu yoksa psikiyatrist mi seçmeliyim? 
Her iki uzmanlık alanı da ruh sağlığı ile ilgilidir ve çoğu zaman da birlikte çalışırlar. Aradaki fark psikiyatristlerin almış olduğu tıp eğitimidir. Bu nedenle psikiyatristler fiziksel kaynaklı psikiyatrik sorunları teşhis ve tedavi etmeyi amaçlar. Psikiyatristler, ilaç kullanımının gerekli olduğu durumlarda ilaç yazma hakkına sahiptir. Bu nedenle, ruhsal sıkıntıdan dolayı psikoloğa başvuran bir danışanın ilaç alması gerektiğinde bir psikiyatriste yönlendirilir. Psikologlar duygusal ve davranışsal problemlerin nedenlerini araştırır ve soruna çözümü için çeşitli psikoterapi yöntemlerine başvurur. Ruhsal problemler, beyinle ilgili fizyolojik bir nedenden kaynaklanabilir. Bazen hatalı, işlevsel olmayan bir düşünceden kaynaklanabilir. Bu gibi durumlarda hastalar kendilerini kaygılı durumdan kurtarmanın bir yolu olmadığını düşünür ve çaresiz hissederler. Bu durumdaki bir kişiye işlevsel olmayan düşüncesini fark ettirmek, sorunu çözmek için bazı davranış değişiklikleri yapma cesaretini toplamasına yardımcı olmak ve farklı bakış açıları olduğunu göstermek bir terapi sürecidir. Psikologlar bu sonucu elde etmek için çeşitli terapi teknikleri kullanırlar. Bazen hastaların hem psikoterapiye hem de ilaca ihtiyacı olabilir. Bu durumda psikiyatristten ilaç tedavisi süren danışanın tedavisine psikolog tarafından da bir tedavi süreci eklenebilir veya psikoterapiyi yapan bir psikiyatrist tarafından her iki tedavi de birlikte uygulanabilir. 
 
Terapist için yaş sınırı var mı? 
Terapi veya psikolojik danışmanlık her yaştan insan için uygundur. Hayatlarımızı ve ilişkilerimizi iyileştirme, hayatımızda yanlış giden durumlarla yüzleşme sürecine başlamak için asla çok geç veya çok erken değildir. Uzman seçimi yapılırken uzmanın çalıştığı yaş grubu göz önünde bulundurulmalıdır. Uzmanlık alanları çocuklar, gençler ve yetişkinler olarak ayrılabilir. Sorununuza ve istediğiniz hizmete göre bir uzman seçmeniz en doğrusu olacaktır. 
 
Beni rahatsız eden şeyleri bir yabancıyla konuşmak benim için zor olur mu? 
Elbette ilk seanslarda kendinizi çekingen ve endişeli hissedebilirsiniz. Bu çok anlaşılır. Danışmanınızın ilk görüşmede kendini rahatsız hissetmesi ve tam olarak açılmayabilmesi çok doğaldır. Güven ve anlayışa göstererek kendinizi rahat hissetmenize yardımcı olacaktır. Danışmanınız, paylaşmak istemediğiniz bilgileri paylaşmanız için sizi zorlamayacaktır. Zamanla, daha rahat ve açık olabileceğinizi göreceksiniz. Bunun için kendinize ve tedavi sürecine gerekli zamanı ayırmanız çok önemlidir. 
 
Terapistin cinsiyeti önemli mi? 
Çalıştığınız uzmanın cinsiyetini sorununuzla ilgili olarak seçmeniz anlaşılır bir durumdur fakat bu alacağınız terapi hizmetin kalitesini etkilemez. Nasıl daha rahat hissedeceğinizi seçmekte özgürsünüz. Bir terapist için cinsiyet, din, ırk gibi farklılıklar yoktur. Yardım bekleyen biri olarak, etik çerçevede hareket eden bir uzmanın terapi koltuğuna davetli olduğunuz konusunda içiniz rahat edebilir. 
Terapi süreci bana nasıl yardımcı oluyor? 
Terapi sürecinde sizi rahatsız eden duygu ve düşüncelerinizi kelimelere dökebileceğiniz güvenli bir ortam oluşturulur. Bu dolaylı olarak duygu ve düşüncelerin daha iyi anlaşılmasına ve kontrol edilmesine yol açar. Zorluklar ve problemlerle yüzleşmek onları yok saymak ve yokmuş gibi davranmak yerine biraz rahatlama ve umut da verecektir. 
 
Ne sıklıkla seanslara katılmam gerekiyor? 
Bu durum kişiye ve kullanılan problemin yoğunluğuna göre değişebilmektedir. Seansları en az 1 haftalık ara olacak şekilde düzenlemek en iyisidir. Duruma göre program 2 haftada bir ya da ayda bir yapılabilmektedir. Kriz durumlarında daha sık görüşmek mümkün olsa da duygusal yoğunluğu dengelemek ve işi halletmek için seanslar arasında 1 hafta ara vermek ideal olanıdır. 
 
Tedaviye ne kadar devam etmeliyim? 
Tedavi süreci kişiden kişiye ve durumdan duruma değişir. Bazen birkaç tedavi yeterliyken, diğer durumlarda uzun ve düzenli bir tedaviye başlamak gerekebilir. Örneğin, şiddetli depresyon, baş edilmesi zor olan hafif stresli bir duruma göre daha fazla tedavi ve danışmanlık gerektirir. Sorunun ciddiyeti tedavinin süresini ve yoğunluğunu da etkiler. Yoğunluk, seans sıklığının planlanması ile ifade edilebilir. Uzun süreli, kronik depresyon, reaktif bir depresyona göre daha uzun ve daha yoğun tedavi gerektirmektedir. Seçilen tedavi hedefleri de tedavi süresini etkilemektedir. Tedavinin amacı, “hayatımı düzenleme şeklimi tamamen değiştirmek” ya da “tek başıma idare edebilecek kadar iyi hissetmek” olabilir. Aynı zamanda duruma göre hangi tedavinin önerildiğine göre süre de belirlenir. Bilişsel Davranışçı Terapi yöntemlerini ele alırsak bu yöntemler çözüm odaklı oldukları için daha kısa sürede işlevsellik kazandırmayı amaçlar. Bu ve benzeri kararlar uzmanınız ile birlikte alınmalıdır. Tedavinin devamlılığının çok önemli olduğunu unutmayın. Uzmanla kararlaştırılan görüşme aralıklarına uyulmasını öneririz. 
 
Terapide olduğumu gösteren bir belge bulabilir miyim? 
Gizlilik, terapi ilişkisinde en önemli şeylerden biridir. Tüm bilgiler gizli tutulacaktır. Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezlerinde bilgi ve belgeleri başkaları ile paylaşılması ya da yok edilmesinde, hatta bilgi ve kayıtların saklanmasında etik kurallara geçerlidir. Tüm kayıtlar (görüşme notları, yazışmalar, test verileri ve her türlü diğer dokümanlar) danışmanınızın sorumluluğu altındadır ve müşteri dışında kimseyle paylaşılmayacaktır. Sadece bir kişinin veya bir başkasının hayatını tehlikeye atan bir durumda, ilgili bilgiler müşterinin rızası ile açıklanabilir. 
Terapi sürecinde değişimin yaşanmasını çok hızlı beklemek doğru mudur? 
Hayatımızdaki her değişiklikte olduğu gibi terapi sürecinde de meydana gelen değişiklikleri anlamak göründüğü kadar kolay değildir. Çocukluktan kalma sahip olduğumuz kalıplaşmış düşünceler ile çalışmak bazen zor olabilir ve umutsuzluğa yol açabilir. Danışmanınız bu durumlarda size destek olacaktır. Bu değişikliklerin olumlu sonuçlarını hayatınızda görmek motivasyonunuzu ve bağlılığınızı artırır ve süreç kolaylaştırır.
Etrafımda arkadaşlarım varken niye Psikolojik Danışma Merkezi’ne gidip sorunlarımı hiç tanımadığım birisiyle paylaşmam gerekir?
Psikolojik Danışma, sorunlarınızı en yakın arkadaşınızla konuşmaktan çok farklı bir durumdur. Psikolojik Danışmanlık size bir arkadaşınız ile konuşmaktan daha fazlasını sunabilir; danışmanınızla paylaştığınız zaman tamamen size aittir ve sizin için önemli olan şeyler hakkında konuşmak içindir. Yani konuşmanın tamamı size adanmıştır. Ve bu bir gizlilik çerçevesinde yapılır. Arkadaşlarınızın ve ailenizin yorumları ve önerileri önyargılı veya yanlı olabilirken danışmanlar konuya eleştirel yaklaşmazlar ve tarafsızdırlar, sadece sizi ve içinde bulunduğunuz durumuzu ellerinden geldiğince anlamaya çalışırlar. Bunlara ek olarak, bir önemli fark daha vardır; danışmanınızı ertesi gün derste yanınızda otururken göremeyeceğinizden emin olabilirsiniz!
Yalnızca derin ve yoğun duygusal sorunları olan bireyler mi psikolojik danışmanlık alması gerekir?
Elbette ki hayır. Psikolojik danışmanlık hizmeti almak, sizin ne güçsüz olduğunuz ne de zayıf karakterli olduğunuz anlamına gelmektedir. Psikolojik Danışmanlık almaya karar veren kişi yalnızca sorunlarının farkında olan, onları çözmeye çalışan ve zorluklarının üstünden gelirken biraz yardım almanın kendisine iyi geleceğinin farkına varan kişidir. Bu davranış daha çok cesur davranmak olarak nitelendirilebilir.
Psikolojik danışmaya ihtiyacımın olup olmadığına nasıl karar verebilirim?
Günlük yaşamınızı ve eğitim sürecinizi engelleyen tüm güncel problemlerinizde psikolojik danışmanlık hizmetlerinden yararlanabilirsiniz
• Çevrenizi ve kendinizi daha iyi tanımak istiyorsanız
• Utangaçlık ve yalnızlıkla başa çıkmak istiyorsanız
• İlişkilerinizde daha etkili iletişim kurmak istiyorsanız
• Girişkenlik ve özgüven konularında zorluk yaşadığınıza inanıyorsanız
• Kaygı ve stres ile baş etmek istiyorsanız
• Notlar ve sınavlar ile probleminiz varsa
• Kendinize mesleki alanlarda bir yol çizmek istiyorsanız
• Her türlü kararı verirken güçlüğü çekiyorsanız
• Uyum sağlamakta zorluk yaşıyorsanız
• Yaşamım nereye doğru gidiyor diye endişeleniyorsanız
• Paylaşmak gerekliliği hissettiğiniz ama kimseye anlatamadığınız duygu ve düşünceleriniz olduğunu düşünüyorsanız
• Zamanınızı etkili kullanabildiğinizi düşünmüyorsanız
• Nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız
• Kendinizi daha iyi tanımaya ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız
• Çalıştığınız halde başaramıyorsanız
• Hayatınızda bir şeylerin yanlış gittiğini düşünüyorsanız
• Duygularınızı etkili şekilde ifade etmek ve insanlarla daha etkili iletişim kurmak istiyorsanız
• Aşırı kaygılıyım ve stresli diyorsanız
• Bulunduğunuz ortama uyum sağlayamıyorsanız,
 
Psikolojik Danışmanlık sürecinde hangi haklara sahibim?
Sizinle ilgili olmadığını düşündüğünüz veya uygun bulmadığınız soruları yanıtlamayı veya tartışmayı reddedebilirsiniz.
• Danışmanınızın eğitimi, sahip olduğu deneyimi, çalışma yöntemi hakkında bilgi alabilirsiniz.
• Danışmanlığı, istediğiniz zaman bunu danışmanınızla paylaştıktan sonra sonlandırabilirsiniz.
• Dilerseniz danışmanınızı değiştirmeyi talep edebilirsiniz.
 
Ücret ne kadar?
Ücretlendirme sistemimiz danışanın ihtiyaçlarına en uygun olduğuna karar verilen sürece göre değişmektedir.